Yüz ifadesinde anahtar rol oynayan göz kapaklarında zamanla oluşan kırışıklık, torbalanma, sarkma ve şişlik gibi değişiklikler kişilerin üzgün, yorgun ve olduğundan yaşlı görünmesine neden olur.
Göz Kapaklarında Hangi Değişiklikler Neden Olur?
Göz kapakları dıştan içe doğru cilt, kas ve yağ tabakalarından oluşur. Genetik faktörler, yaş ve güneş ışını gibi çevresel faktörlerin etkisi ile göz kapağı cildi elastikiyetini kaybeder ve gevşer. Cilt altındaki kas tabakası da gevşer ve yerçekimi etkisi ile düşmeye ve sarkmaya başlar. Daha derin planda olan ve normalde göz kapaklarına dolgun ve canlı bir görünüm katan yağ yastıkçıkları da öne fıtıklaşmaya başlar. Böylelikle göz kapaklarında sarkma ve torbalanmalar oluşur. Kaşlarda düşme varsa üst göz kapaklarındaki deri fazlalığı daha da belirginleşir. Göz kapağına yapılan makyaj fazla deri katlantısının altında kaybolur. İleri olgularda üst göz kapağındaki fazlalık görmeyi zorlaştıracak boyutlara varabilir.
Ameliyat Yaşı
Genellikle 30 yaş ve üzerinde olmak üzere, göz kapaklarındaki deformiteye bağlı olarak her yaşta ameliyat olunabilir.
Ameliyat Öncesi
Ameliyat esnasında veya sonrasında kanama komplikasyonundan kaçınmak için en az 10 gün öncesinden kanın pıhtılaşmasını azaltın aspirin, e vitamini, bazı ağrı kesiciler veya bitkisel preparatların kullanımı kesilmelidir. En iyisi dengeli beslenme dışında ilaç veya ek destek hapları kullanmamaktır. Yüksek tansiyonu olanların tansiyonu ilaçlarla kontrol altına alınmış olmalıdır.
Ameliyat
– Ameliyat hastane koşullarında anestezi uzmanının refakatinde yapılmalıdır.
– Sadece gözkapaklarına yapılan lokal anestezi ve i.v. sedasyon (damardan sakinleştirici verilmesi) ile yapılabildiği gibi genel anestezi altında da yapılabilir. Aynı gün eve çıkılabilir.
– Sadece üst, sadece alt veya 4 göz kapağı aynı anda ameliyat edilebilir.
Üst gözkapağından çıkartılacak fazla deri ameliyat öncesi hasta ayakta iken işaretlenir. Kesi gözkapağının göz açıkken oluşan doğal kıvrımına denk gelecek şekilde planlanır. Alt gözkapağında ise kesi kirpiklerin 1-2 mm aşağısından geçecek şekilde ve derinin doğal kıvrımlarına denk gelecek şekilde yapılır. Göz kapağı derisinin fazla gevşek olmadığı bazı olgularda göz kapağı içinden kesi yapılarak sadece yağ torbası çıkartılabilir.Ameliyat tekniği standart değildir, mevcut soruna ve cerrahın tercihine göre farklı teknikler kullanılabilir. Ameliyat bitiminde kesiler dikişler yardımı ile kapatılır.Özellikle alt göz kapağı ameliyatı daha fazla deneyim gerektirir. Alt göz kapağı ileri yaşlarda gevşer ve ameliyat esnasında yeterli sıkılaştırma yapılmaz ise dışa ve aşağıya doğru dönebilir (ektropion). Blefaroplasti ameliyatı çok teknik ve hata payı düşük bir ameliyattır. Bu ameliyatın yıllarca eğitimini almış plastik cerrahlarca yapılmalıdır.Gözün çok çukurda olması gibi bazı olgularda gözü çevreleyen kemiklere müdahale edilerek kemiklerde traşlama veya destekleme yapılabilir. Yine göz kapaklarına yağ desteği gerekebilir.Üst göz kapağı estetik ameliyatı en sık kaş kaldırma ameliyatı ile kombine edilir. Göz çevresinde elde edilecek sonuç çok daha ideal ve yüz güldürücü olmaktadır. Ameliyat süresi yapılacak işleme bağlı olmak üzere 1-2 saattir.
Ameliyat Sonrası
Göz kapaklarında ödem ve morluk oluşabilir. Soğuk uygulama ve yüksek yastıkta yatma önerilir.
Ameliyat sonrası ciddi ağrı olmaz. Ciddi ağrı oluyorsa kanama belirtisi olabilir. Doktor haberdar edilmelidir.
Gözlerde yaşarma, yanma hissi, kuruluk olabilir. Göz kapakları hafif açık kalabilir; ödem geriledikçe düzelmesi beklenir.
Dikişler 3-5 gün içerisinde tamamen alınır.
Bir hafta sonra hasta işine dönebilir ancak göz kapaklarındaki minimal ödemin tamamen gerilemesi 3-4 haftayı bulabilir.
Bir hafta sonra kontak lens kullanılabilir.
Ameliyat izleri ilk haftalar makyajla gizlenebilir. İlk haftalar pembe renkli olan izler genellikle aylar içerisinde gittikçe solar ve dikkat çekmeyecek ince ve ten rengi bir hal alır.
Ameliyat sonrası en önemli komplikasyonlardan bir tanesi göz kapaklarında kan birikmesi (hematom)dir.
Kanamadan kaçınmak için;
Ameliyat sonrasında yüksek yastıkta yatılmalı,
Soğuk uygulama yapılmalı,
Kan basıncı takip edilmeli ve tansiyon yüksek ise düşürülmeli,
Şiddetli öksürük veya hapşırıktan kaçınılmalı,
Tuvalette aşırı ıkınılmamalı,
Ağır kaldırılmamalı,
2 hafta süre ile ağır sporlar yapılmamalı,
Kan sulandırıcı ilaçlar kullanılmamalı.